Varis Nedir?

Damarsal hastalıklar arasında en sık görülen çeşididir. ABD’de yaşayan insanların %40 gibi büyük bir bölümü varis tedavisi görmektedir. Türkiye’de ise çocuk ve genç nüfusu daha yoğun olduğu için bu oran daha azdır. Örnek vermek gerekirse 4 kişiden birinde görülüyor diyebiliriz. Öncelikle sorunun yapısını net bir şekilde anlamak gerekir. Varis denince toplardamar ve kılcal damar genişlemeleri aynı kefeye konuyor. Bunu mutlaka bir birinden ayırmalıyız. Varis nedir başlığına bu ayrımı yaparak devam edelim mi?

Toplardamar Genişlemesi Nedir?

Konuyu daha net anlamak için dilerseniz toplardamar ne önce ona bir bakalım. Vücudumuzun kan dolaşımını sağlayan 2 ana damar bulunmaktadır. Bunlardan biri atardamar, kalpten aldığı temiz kanı vücuda pompalar. Diğeri ise şuan detaylarını gördüğümüz toplardamar, dokular tarafından kullanılan kirli kanı temizlenmek ve tekrar kullanıma hazır hale getirmek için kalbe geri taşımaktadır. Normalde bu damarlardaki kapakçıklar kanın kalbe doğru akışını sağlamaktadır. Doğru bir şekilde çalışmadıklarında damarlardaki kan havuzları şişer, büyür ve ip gibi olurlar.

Kılcal Damar Genişlemesi Nedir?

Atardamar ve toplardamar arasında köprü vazifesi gören 1 ile 2,5 mm arasında değişen damarlara ise kılcal damar diyoruz. Bu sorun hastalıktan çok kozmetik problem olarak ele alınmalıdır. Bacaklarda olduğu gibi yüz bölgesinde de görebiliriz. Özellikle burun bölgesinde dikkat çekici olabilmektedir. Hamile kadınlarda sık görülmekte, büyük çoğunluğu doğumdan sonra 2-3 ay içerisinde kaybolmaktadır.

Neden Olur?

Değerli arkadaşlar varislerin oluşumunda toplardamar ve onun içerisinde yer alan kapakçıklar rol oynamaktadır. Kimi insanlarda kapakçık bozulurken, kimilerinde damar duvarı zayıfladığı için varislere neden olmaktadır. Yani her insanın varis olma nedeni farklı olabilir. A hastası ayakta uzun süre çalışmaya bağlı olabilir. B hastası ise ilerleyen yaşa bağlı olarak dokuların zayıflaması sonucu olabilir. C hastasının ise bir kadın ve hamile olduğunu kabul edelim. Hamile kadınlarda östrojen hormonu yükselir. Bu hormon damar duvarlarını zayıflatır. Gebelik sürecinde aynı zamanda kan değerleri de artar buna bağlı olarak da damarlar genişleyebilir. Ayrıca bebeğin büyümesi ile birlikte karın bölgesinde bulunan ana toplardamara (inferiyor) baskı artması ile de varis olabilir. Bu nedenle durumumuz, yaşımız, cinsiyetimize bağlı olarak nedenleri araştırmak gerekir. Yazının devamında en sık görülen varis hastalığı nedenlerini ele alacağız.

Çeşitleri Nelerdir?

3 tip varis çeşidi bulunmaktadır. Burada bahsedeceğimiz boyut ve renklerden ve paylaşılan görselden sizde ne tür bir varise sahip olduğunuzu anlayabilirsiniz.

• Kılcal Varisler: En çok görülen varis hastalığıdır. 10 kişiden 5’inde görülebilmektedir. Korkulmayacak bir çeşit olup sadece estetik olarak sizi rahatsız eder. Saç teli inceliğinde olmaktadır. Renkleri ise kırmızı ve mordur. Bu varislerde toplardamar gibi genişleme yapmaz. Seyrek veya yağın görülebilir. Ağrı, kaşıntı ve sızlama şikayetleri sadece yaygın olarak görülen yerlerde olabilmektedir.
• Orta Boy Varisler: Kıvrımlıdırlar. Boyurları 2-3mm kadardır. Renkleri ise yeşil ve mordur. Ağrı, kaşınma ve sızlama şikayetleri olabilir. Tedavisi kolay olup, hasta aynı gün günlük yaşantısına dönebilir. Tedavi sonrası tekrar oluşma olasılığı çok düşüktür.
• Büyük Boy Varisler: Çok belirgin bir şekilde cilt üzerinde kabarık, çıkıntı yapmış olan ve en ileri derece varislerdir. Boyutları 3mm’den daha büyüktür. Ağrı, şişlik, yanma, kaşıntı, kramp, cilt rengi değişmesi, kanama gibi şikayetler olur ve yaraya dönüşebilir. Acilen tedavi edilmesi gerekir. Ameliyatsız tedavi yöntemleri tercih edilerek hasta aynı gün işine, okuluna, evine gidip istiharat etmeden günlük aktivitelerini yapabilir.

Toplardamar Kapakçıkları Nedir, Ne İşe Yarar?

Dikkat ettiyseniz varislerde en önemli noktanın toplardamar kapakçıkları olduğunu görürsünüz. Peki, bu kapakçık nedir, ne işe yarar? Burada tekrardan toplardamar yapısı ve görevlerini hatırlamak gerekir. Kirli kanı ayak bileklerinden kalbe geri taşıma vazifesi verilmiş. Bidona bir hortum sokun ve hortumun diğer ucunu kalp seviyenizde tutun. Bakalım o su yukarı doğru akacak mı, akar mı? Tabii ki akmaz, çünkü onun akmasını sağlayacak bir düzenek bulunmuyor. Ama mükemmel bir şekilde yaratılmış olan insanda o düzenek bulunuyor. Bacak ve baldır bölgesinde bulunan kaslar insan yürüdükçe kasılarak kanı pompalamaktadır. Tabii ki her saniye pompalama olmaz. Mesela ilk adımı attınız diğer adımı çekerken ittirilerek kan geri gelir. Burada ise toplardamar içerisinde 5-10 cm aralıklarla yer alan kapakçıklar devreye giriyor. Tek taraflı açılan valflere benzeyen kapakçıklar kirli kanı kapanarak geri kaçırtmamaktadır. Bunun nasıl olduğunu izlemek ister misiniz? Aşağıda yer alan video bu konuda size bilgi verecektir.

Varis Belirtileri

Varis hastalığı genelde pek önemsenmeyen sadece estetik olarak rahatsız eden, fakat ilerlemesi durumunda hayat standardımızı olumsuz yönde etkileyen ciddi şikayetler ortaya çıkaran bir hastalıktır.

Toplumumuzda hemen hemen 4 kişiden 1’inde görülmektedir. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla daha fazladır.

Yazımızda varis belirtilerini, kimlerin risk altında olduklarını, ilerlememesi için yapılması gereken önlemleri, tedavi edilmediğinde neler olabileceğini ve tedavi yöntemlerini detaylı bir şekilde sizlere aktaracağız.

İleri Derece Varisli Damar Görüntüsü Nasıldır?

Genellikle bacaklarda görülen anormal genişlemiş damarlardır. Bunlar genellikle mavi, mor veya ten rengindedir. Cilt yüzeyi üzerinde yükselerek genişlemiş şişkin ve kıvrımlı olarak çok belirgin bir şekilde görünürler.

Kimler Risk Altındadır?

Genetik: En sık görülen nedenlerden biri genetik oluşudur. Anne ya da babanızda bu hastalık varsa sizde risk altındasınız demektir. Her ikisinde birden varsa risk seviyesi bir kademe daha yükselmektedir. Şunu da belirtmeliyim ki aile bireylerinde varis olması illa ki sizde de olacağı anlamına gelmez. Ama tabii ki biz yine de önlemimizi almalıyız. Bununla ilgili bilgileri yazımızın ilerleyen kısımlarında bulacaksınız.

Yaş: Bu hastalık yaş ilerledikçe doku zayıflamasına bağlı olarak artmaktadır. Yaşlanma, damarlardaki kan akışını düzenleyen kapakçıklar üzerinde aşınma ve yıpranmaya neden olur. Sonuç olarak, bu aşınma kan dolaşımının düzenli olmasını engeller ve damarlarda genişlemeye neden olur.

Obezite: Fazla kilolu olmak damarlara ek bir baskı oluşturacaktır. Bu da kan dolaşımınızı olumsuz yönde etkileyerek damarlarda istenmeyen sonuçlara neden olacaktır.

Uzun süre ayakta durmak veya oturmak: Uzun süreler aynı pozisyonda kalındığında yine kan dolaşımı düzenli bir şekilde olmaz ve varis oluşumu başlaması nedenleri arasındadır.

Kabızlık: Ikınmadan dolayı basınç uygulandığından kabızlık da nedenler arasındadır. Bu yüzden beslenmeye çok dikkat edilmelidir. Örneğin; kabızlığı artıran çay, kahve, kola ve alkol gibi içeceklerden ve yiyeceklerden uzak durulmalı.

Gebelik: Bayanlarda varis hastalığının görülmesi erkeklere oranla daha yüksek olduğunu belirtmiştik. Bunun en önemli sebebi ise gebeliktir. Bacaklarda 2 adet toplardamar bulunmaktadır. Bu damarlar karın kısmında birleşerek tek ve daha geniş hal almaktadır. Bebek büyürken karındaki bu toplardamara baskı yapar. Bu nedenle kadınlara özgü Vulvar varis olur. Aynı zamanda hamile bayanların kan seviyesi yükselir. Bu artış damarlara fazla gelerek varis oluşumuna neden olur. Bir diğer neden ise östrojen kadınlık hormonu arttığı için damarlarda gevşeklik meydana gelmesidir.

Vulvar Varis Nedir?

Gebelik ve doğurganlıktan dolayı oluşan Vulvar varis genital bölgede meydana gelir. Vajinal varis olarakda bilinmektedir. Vajina dudaklarında damar genişlemesidir. Bu bölgede görülen bu hastalık bacaklarda da oluşmasının habercisidir. Bebeğin baskısı ve fazla kilolardan dolayı oluşmaktadır. Fakat doğumda bir problem teşkil etmemektedir. Hem normal doğum hem de sezeryan ile doğum rahatça gerçekleşmektedir. Gebelikte tedavi olmayacağı için doğum sonrasında tedavi süreci başlatılmalıdır. Bu Vulvar varislerinde tedavisi bacaklarda yapılan uygulama ile aynıdır.

Varis İçin Hangi Doktora, Bölüme Gidilir?

Bacaklarınızdaki damarlar gözle görülür hale geldiyse olaya sadece estetik olarak bakılmamalı ve bir an önce tedavi olmalısınız. Bu hastalık ilerlediğinde ağrı, kaşıntı, kramp, kanama ve yara oluşumuna kadar gidebilen hayatınızı olumsuz yönde etkileyecek kötü sonuçlara neden olacaktır. Bu yüzden vakit kaybetmeden Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanından veya radyoloji uzmanlarından randevu alıp muayene olup tedavinizi yaptırmalısınız.

Nasıl Anlaşılır, Belirtileri Nelerdir?

Şişlik: Ayak ve ayak bileğinde hafif şişlikler oluşabilir. Varis ileri derecede ise bacakta ödem görülebilir ve bacağın tamamı şişebilir.

Uyuşma: Şikayetlerin biride ayak parmaklarında uyuşma ve karıncalanmadır. Kişiyi rahatsız eder ve psikolojik olarak da etkiler fakat bu durum ara ara olup kendi kendine kaybolmaktadır.

Huzursuz Bacak Sendromu: Nadir görülen belirtiler arasındadır. Otururken veya bacaklar uzatıldığında, baldır, bacak ve ayaklarda karıncalanma, ağrı, uyuşma ve hareket ettirme ihtiyacı olarak tarif edilen bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık, kalkıp dolaşma veya bacakları hareket ettirme isteği uyandırmaktadır.

Ağırlık Hissi/Yorgunluk: Sağlıklı insanlara göre çok daha çabuk yorgunluk olur. Ayakta çalışılıyorsa 2-3 saat sonra yorgunluk başlayabilir ve bacaklarınıza yük binmiş hissine kapılıp dinlenme ihtiyacı duyulabilir.

Yanma/Sızlama: Sadece hafif yanma ve sızlama problemi yaşıyorsanız kılcal damarlarla ilgili olup çok ciddi bir hastalık olmamak ile beraber estetik açısından kişiyi rahatsız eder.

Ağrı: Bacaklarda ağrı toplardamarın genişlemesi nedenine bağlı olarak kan pıhtılaşması sonucu ortaya çıkmaktadır. Dizlerin altında oluşan ağrı sabah saatlerinde kendini göstermezken öğlen başlayarak akşama doğru şiddetini arttırır.

Kadınlarda bu ağrı adet döneminde ve öncesinde şiddetini arttırabilir.

Kramp: Bu hastalığın ciddi şikayetlerindendir. Öğlen başlayan ağrılara akşam 30-60 saniye kadar sürebilen kramplarda eşlik etmeye başlar. Gece uykudan krampların verdiği acı ile uyanabilirsiniz.

Kaşıntı: Toplardamarın genişlemesinin sonucu olarak ortaya çıkan kaşıntı hastalığın ileri derecesinde görülen şikayetlerdendir. Genişleyen damar cilde sürekli baskı yaptığından cildin kasılmasına ve gerilmesine sebep olur bu da kaşıntıya neden olur.

Bu bölgede cilt pullanabilir, aşırı kuru olabilir ve cildin rengi değişebilir.

Cilt Renginin Değişmesi: Ağrı ve kramp belirtileri hastalığın ilerlediğini gösteren belirtilerin yanı sıra cilt rengininde değişmesi ilerlediği anlamına gelmektedir. Ciltte ilk önce sertleşme görülürken devamında koyulaşmaya başlayarak ilerlemeye devam eder.

Damarların Belirginleşmesi: Hastalığın evrelerine bağlı olarak damarlar gözle görülür şekilde görülmeye başlar ve evreler ilerledikçe cilt dışına taşan kıvrımlı damarlar halini alırlar.

Kanama: Toplardamarların aşırı derecede genişlemesi sonucunda çatlamalara neden olabilmektedir bunun sonucunda da kanamalar kaçınılmaz olmaktadır. Ciddi belirtidir ve bir an önce tedavi yolları araştırılmalıdır.

Yara (Varis Ülseri): Ülser bildiğimiz gibi yara manasına gelmektedir. Yukarıda saydığımız önemli belirtiler sonucunda varis ülserleri gelişebilmektedir. Genellikle ayak bileklerine yakın olmaktadır. Bu durumda hayat sizin için çok zor olacaktır. Bu yüzden bu noktaya gelmeden önlemlerin alınması tedavi edilmesi gerekmektedir.

Varisleri Önlemenin Bir Yolu Var mıdır?

Varisli damarları tamamen önlemenin hiçbir yolu yoktur. Fakat, kan dolaşımı düzenlenir ve kasları geliştirerek varislerin gelişmesi ve çoğalması bir nebze engellenebilir.

Bu rahatsızlığı yaşayan kişiler, evde aşağıdaki maddeleri uygulayarak rahatlama sağlayabilirler.

• Egzersiz
• İdeal kilonuza ulaşmak
• Yüksek lifli, az tuzlu diyet yemeklerine ağırlık verme
• Yüksek topuklu ayakkabılardan uzak durmak
• Bacakları yükseltmek
• Oturma pozisyonunuzu veya ayakta durma pozisyonunuzu düzenli olarak değiştirmek

Varis Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Varisler tedavi edilmediğinde aşağıda yazacağımız durumlar ortaya çıkabilmektedir.

• Kan Pıhtıları: Bazen, bacakların içindeki damarlar genişler. Bu gibi durumlarda, etkilenen bacak önemli ölçüde şişebilir. Herhangi bir ani bacak şişmesi, tıbben bilinen bir durum olan bir kan pıhtısını gösterebileceğinden acil tıbbi müdahaleyi gerektirir.
• Kanama: Kimi zaman cilde çok yakın damarlar patlayabilir. Bu genellikle sadece küçük kanamalara neden olur. Ancak, herhangi bir kanama tıbbi müdahaleyi gerektirir. Çünkü tekrar kanama riski bulunmaktadır.
• Ülser: Son derece ağrılı ülserler, özellikle ayak bilekleri yakınında ve varisli damarların çevresinde ciltte oluşabilir. Ülserlere, etkilenen damarlardaki kan basıncının artmasının neden olduğu bu dokularda uzun süreli sıvı birikimi neden olur. Ciltte görülen leke ülserin habercisi olabilir.

Varisler Nasıl Geçer, Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Bu bölümde sizlere tıbbi olarak tedavi yöntemlerinden ve evde uygulayabileceğiniz sikayetlerinizi azaltabilecek alternatif uygulamalardan bahsedeceğim.

Varis Muayenesi Nasıl Yapılır?

Varisli damarları teşhis etmek için doktorunuz şişliği kontrol etmek için sizi ayakta fiziksel muayene eder. Doktorunuz ayrıca bacaklarınızdaki ağrıları tarif etmenizi ve ne gibi şikayetleriniz olduğunu soracaktır.

Damarlarınızdaki kapakçıkların normal olup olmadığını veya kan pıhtısı var mı yok mu anlamak için ultrason isteyebilir.

Doppler-Ultrasonografi Nedir, Ne İşe Yarar?

Damarlardaki kan akışının yönünü değerlendirmek için ultrason görüntüleme yapılmaktadır. Ayrıca kan pıhtıları, iltihap veya plak (yağ birikimi) oluşumunun neden olduğu bir tıkanıklığı gösterebilecek anormal kan akışını da saptayabilmektedir.

Venöz Ultrason, venöz yetmezliği (reflü) teşhis etmeye de yardımcı olur.

Varis Tedavisi Nasıl Yapılır?

Varisli damarların tedavisinde hastanede yatma gibi bir durum söz konusu değildir. Günü birlik tedavinizi olup normal yaşantınıza, işinize gidebilirsiniz.

Ameliyatsız Varis Tedavi Yöntemleri ve Avantajları Nelerdir?

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki ameliyatsız varis tedavileri ameliyat ile yapılan tedavilere göre daha etkilidir. Ameliyat iziniz olmaz hatta hiçbir iz olmaz, aynı gün işinize, evinize veya sosyal aktivitenize dönebilirsiniz. Hiçbir ağrınız da olmaz.

Ameliyatsız Varis Tedavi Avantajları Nelerdir?

Avantajlarını birkaç maddede sıralayalım ve tedavi yöntemlerini inceleyelim.

• 10 dakika gibi kısa bir sürede olur,
• Tedavi sonrasında hastanede yatmanıza gerek yoktur,
• İstirahat etmenize gerek yoktur, günlük yaşamınıza hemen dönebilirsiniz,
• Ağrınız ve sızınız olmaz,
• Şişlik ve ödem oluşmaz,
• Pansumana ihtiyaç olmaz,
• Ağrı kesici kullanma ihtiyacı hissetmezsiniz,
• İz kalmaz,
• Sargı ve bandaj gibi ameliyat sonrası yapılan işlemlere gerek yoktur,
• SGK geçerlidir.

Skleroterapi: Bu tedavide doktorunuz küçük ve orta büyüklükteki varisli damarları, bu damarları kasıp kapatan bir çözelti ile enjekte eder. Birkaç hafta içinde, tedavi edilen varisli damarlar kaybolacaktır.

Aynı venin birden fazla kez enjekte edilmesi gerekse de, doğru yapıldığında skleroterapi etkilidir. Anestezi gerektirmez ve doktorunuzun ofisinde yapılabilir.

Köpükle Varis Tedavisi (skleroterapi): Bir köpük çözeltisi ile büyük bir damara enjeksiyon ile damar kapatılır. Bu daha yeni bir tedavidir.

Lazer (Lazerle Varis Tedavisi): Doktorlar daha küçük varisli damarları ve örümcek damarlarını kapatmak için lazer tedavilerinde yeni teknolojiler kullanıyorlar. Lazer ameliyatı, damarın yavaş yavaş solmasına ve kaybolmasına neden olan damar üzerine güçlü ışık patlamaları göndererek çalışır. Herhangi bir iğne kullanılmaz, kesik yapılmaz.

RF (Radyo Frekans): Bu tedavilerden birinde, doktorunuz genişlemiş bir damara ince bir tüp (kateter) yerleştirir ve radyofrekans veya lazer enerjisi kullanarak kateterin ucunu ısıtır. Kateter dışarı çekilirken, ısı çökerek kapanın kapanmasına neden olarak damarları yok eder. Bu tedavi daha büyük varisli damarlar için tercih edilen bir tedavi yöntemidir.

Yüksek Ligasyon ve Ven Sıyırma: Bu tedavi derin venlere katılmadan ve küçük insizyonlarla damarları çıkarmadan önce bir damarın bağlanmasını içerir. Bu çoğu insan için ayakta tedavi şeklidir. Damarın çıkarılması bacağınızdaki dolaşımını olumsuz etkilemez çünkü bacağın derinlerindeki damar daha büyük kan miktarlarına dikkat eder.

Ambulatuvar Flebektomi: Doktorunuz bir dizi küçük cilt delinmesiyle daha küçük varisli damarları çıkarır. Bu tedavide sadece bacağınızın kesilmiş kısımları uyuşturulur. Yara izi genellikle çok küçüktür.

Endoskopik Ven Cerrahisi: Diğer yapılan yöntemler başarısız olursa bu tedavi sadece bacak ülserlerini içeren ileri vakalarda kullanılır. Cerrahınız, varisli damarları görselleştirmek ve kapatmak için bacağınıza yerleştirilmiş ince bir video kamera kullanır ve daha sonra damarları küçük insizyonlarla çıkarır.

Varis Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Yazımızın bu bölümünde varis ameliyatının nasıl yapıldığını ve ne gibi sonuçlar doğuracağından bahsedeceğiz. Ameliyatsız tedavi yöntemleri varken ve yukarıda maddeler halinde yazdığımız gibi bu tedavilerin avantajları çok fazla olduğundan size tavsiyemiz ameliyatsız tedavi uygulamasını seçmeniz yönünde olacaktır.

Varis ameliyatında sorunlu olan toplardamar vücuttan çıkarılır. Bunun için kasık ve bacak bileklerinin olduğu bölgelere kesikler atılır, sorunlu damar içerisine bir tel sokulur, bu tel ilerletilerek sorunlu damar dışarı çıkarılır.

Diğer bir yöntem ise damarın içinde bulunan işlevini yitirmiş kapakçıkların onarımıdır. Bu yöntem ise şu şekilde gerçekleşmektedir. İnsanın kendi vücudundan çoğunlukla koltuk altı bölgesindeki toplardamardan sağlam kapakçık alınır ve bacakta bulunan sorunlu kapakçık çıkarılarak sağlam olan konulur.

Varis Ülseri (Bacak Yaraları) Nasıl Geçer?

Kesinlikle bu aşamaya gelmiş bir durumu evde kendiniz krem veya herhangi bir ürün ile geçirmeye çalışmayın! Çok tehlikelidir, yanlış tedavi uygulaması bacağınızın kesilmesine kadar gidebilir.

Biraz uzun bir süreç gerektirecek bir tedavi olacaktır. Çünkü doktorunuz önce yarayı tedavi edecek sonrasında bu yaraya sebep olan sorunlu toplardamarı tedavi edecektir.

Varis Ameliyatının Dezavantajları Nelerdir?

Hastaların çoğu ameliyattan korkar ve tedavi olma sürecini bu yüzden uzatır. Bir çok hastalıkta ameliyat kaçınılmazdır. Fakat bu hastalıkta korkmanızı gerektirecek bir durum yoktur. Çünkü bu hastalıkta ameliyat olmanıza gerek yoktur. Ameliyat olduğunuzda yaşayabileceğiniz sorunları maddeler halinde açıklayalım, böylelikle sizinde karşılaştırma yaparak tedavi şeklinize karar vermeniz kolaylaşacaktır.

Hastanede Yatmanız Gerekir!

Ameliyat genel anestezi yani narkoz ile yapılır. Bu şekilde yapılan ameliyatlarda doktor kontrolünde olmanız gerektiğinden dolayı belirli bir süre hastanede yatmanız gerekmektedir. Varis ameliyatında bu süre 3 ile 7 gün arası değişmektedir.

Ağrınız Olacaktır!

Narkoz etkisini geçtikten sonra yaklaşık 24 saat sonra kesik atılan yerlerde ciddi ağrılarınız olacaktır. Bu ağrılar için yüksek dozda ağrı kesiciler kullanmanız gerekecektir.

Çalışıyorsanız 20 ile 45 Gün Arası İzin Almanız Gerekebilir!

Hastanede yatma süreniz bittikten sonra hemen işinize dönemiyorsunuz. Çünkü belirli bir süre yürümemeniz gerektiğinden evde istirahat etmeniz gerekiyor.

Şişlik ve Morluk Oluşumuna Hazır Olun!

Bacakta bulunan sorunlu toplardamar çıkarıldığından şişlik ve morlukların oluşması kaçınılmazdır. 6 ay gibi uzun bir süre sonra düzelmektedir.

Tüm Varisler Tedavi Edilmemektedir!

Ameliyatta sadece kalın varisler(toplardamar genişlemeleri) tedavi edildiğinden dolayı tüm varisler tedavi edilmemektedir.

Tekrarlama Riski Çok Yüksek!

Kılcal damar varisleri, başlangıç ve orta boy varisler tedavi edilmediğinden dolayı bunlar ilerlemeye devam edecek ve 1-2 yıl içerisinde tekrar ameliyat olmak zorunda kalınacak.

Bandaj veya Varis Çorabı Kullanılmalıdır!

Yaraların iyileşmesi için yaklaşık 6 ay bacağınızda bandaj veya varis çorabı olması gerekiyor. Varis çorabı çok sıkı olduğundan normalde bile giyilmesi zordur hele ki ameliyat sonrası giyilmesi canınızı bayağı acıtacaktır.

Dikiş İzi Kalacaktır!

Ameliyat kesilerek yapıldığından dolayı dikişler olacaktır. Dikiş izleride belirli bir süre kalacak ve estetik olarak iyi görünmeyecektir.

Varis Ameliyatı Fiyatları Nedir, Ne Kadardır?

Ameliyat fiyatları bulunduğunuz yere ve hastanenin kalitesine göre değişmektedir. Bir fiyat aralığı vermek gerekirse 4000TL ile 20.000TL arasındadır.

Evde Uygulayabileceğiniz Şikayetleri Azaltma Yöntemleri

Kişisel Bakım: Egzersiz yapmak, kilo vermek, sıkı kıyafet giymemek, bacaklarınızı yükseltmek, uzun süre ayakta sabit olarak durmamak, uzun süre oturmamak, topuklu ayakkabı giymemek gibi uygulamalar ile şikayetlerinizi azaltabilir hastalığın ilerlemesini önleyebilirsiniz.

Egzersiz Yapın: Hareket etmelisiniz. Her gün düzenli yürüyüşler yapabilirsiniz. Doktorunuza danışarak size özel aktivite programı verebilir.

Fazla Kilolarınızdan Kurtulun: Düzenli ve doğru şekilde beslenerek ve günlük aktivitelerinizi arttırarak fazla kilolarınızı vermeye çalışın. Böylece damarlarınıza gereksiz basınç binmesini önlemiş olursunuz.

Giydiklerinize Dikkat Edin: Yüksek topuklu ayakkabıları giymeyin. Az topuklu ayakkabılar baldır kaslarını daha fazla çalıştırır, bu da damarlarınızdaki kan akışını düzenler. Belinizi, bacaklarınızı veya kasıklarınızı rahatsız edecek dar kıyafetler giymeyin. Çünkü bu tarz giyinme şeklinde kan akışı azalacaktır.

Bacaklarınızı Yükseltin: Bacaklarınızdaki kan dolaşımını düzenlemek için bacaklarınızı kalp seviyenizin üzerine çıkaracak şekilde her gün birkaç kere olmak üzere yükseltin. Uzandığınızda bacaklarınızın altına üç veya dört yastık koyarak dinlenmeyi alışkanlık haline getirin.

Uzun Süre Oturma Veya ayakta Durmaktan Kaçının: Özellikle masa başında çalışan kişiler sürekli oturduklarından dolayı hareketsiz kalmaktadır. Belli sürelerde kalkıp yürüyüş yapılmalı veya birkaç basit hareketler yapılarak kan dolaşımı sağlamalılar. Yine ayakta sabit pozisyonda çalışan kişiler de aynı şekilde bu uygulamaları yapmalılar.

Bacaklarınızın Üzerine Oturmayın: Yapılan en büyük hatalardan biri de bacakların üzerine oturarak kan dolaşımını azaltmaktır. Aynı şekilde bacak bacak üzerine atmak da zararlıdır.

Varis çorabı giyin: Tüm gün boyunca bu çorapları giymek diğer tedavilere geçmeden önce ilk denenmesi gereken bir üründür.

Varis Çorabı Nedir, Ne İşe Yarar?

Öncelikle şunu belirtelim; varis çorabı hastalığı tedavi etmez, sadece hastalığın ilerlemesini yavaşlatır ve hastalık neticesinde oluşan şikayetleri azaltmada yardımcı bir üründür. Bu çoraplar bacaklarınızı düzenli olarak sıkıştırırlar, damar ve bacak kaslarının kanı daha verimli bir şekilde hareket ettirmelerine yardımcı olurlar. Sıkıştırma miktarı türe ve markaya göre değişkenlik gösterebilir.

Bacak Ağrılarını Azaltmaktadır!

Varis çorabı hastalığın en önemli belirtisi olan ağrıyı hafifletmektedir. Ama yukarıda da belirttiğimiz gibi ağrıya neden olan sorunu tedavi etme özelliği yoktur. Örneğin; bir yerimiz ağrıdığında ağrı kesici alıp şikayetlerimizden kurtuluruz fakat o ilaçlar asıl şikayetimizi ortaya çıkaran sorunu tedavi etmez. Yani hastalık tedavi edilmeden sadece belirtilerinden kurtulmuş oluyoruz. Varis çorapları da aynı bu şekilde ağrı kesici gibi etki göstermektedir. Tabii ki tedavi olana kadar yaşam kalitemizi düşürmemek adına gerekli bir üründür.

Hastalığın İlerlemesini Yavaşlatmaktadır!

Evet bu çorapların tedavi etkisi yok dedik ama hastalığın ilerlememesinde büyük bir rol oynamaktadır. Varis çorabı damarlara baskı yaparak daha fazla genişlemesini bir nebze yavaşlatmaktadır. Bunu şu şekilde yıl bazında örnek vererek açıklayabiliriz. Hastalığın son aşamasına gelmesi normalde 2 yıl sürecekse varis çorabı giyenlerde bu durum 4-5 yıla kadar uzayabilmektedir.

Bacaklarda Oluşan Kaşıntıyı Önlemede Yardımcı!

Varis hastalığının belirtilerinden olan kaşıntı kirli kanın bulunduğu bölgede oluşmaktadır. Varis çorabı ise damarları topladığından kirli kanın akışını kolaylaştırır ve bir yerde toplanmasına izin vermediğinden kaşıntı da yok denecek kadar aza indirgenmiş olur.

Varis Çorabı Nasıl Giyilir?

Yukarıda belirttiğimiz sizin de bildiğiniz gibi varis şikayetleri öğlen gibi başlayıp akşama doğru şiddetini arttırmaktadır. Bu şikayetler arasında şişlikte bulunmaktadır. Varis çorabını diğer çoraplardan ayıran özelliği oldukça sıkı olmasıdır bundan dolayı giyilmeside haliyle zordur. Bu yüzden uyandığınızda yataktan kalkmadan önce giyilmesi gerekmektedir.

Yatakta sırtüstü yatarken bacağınızı 45 derece açı olacak şekilde yukarı doğru kaldırıp bu şekilde 5 dakika bekliyorsunuz. Bunu yapmanızın sebebi toplardamarda bulunan kanın boşalmasını sağlamaktır. 5 dakika sonunda bacağınızı indirmeden çorabı giyebilirsiniz. Bu şekilde çok rahat giyebilirsiniz ama yine de zorlanıyorum derseniz varis çorabı giydirme aletleri de mevcuttur, araştırarak bunlardan temin edebilirsiniz.

Uygun varis çorabı aldıysanız yeterince sıkması gerekmektedir. Gün boyu hemen hemen aynı basınç ile bacağınızı kavrayıp bacağınızın şişmesini büyük oranda engelleyecek ve diğer şikayetlerinizi de en aza indirgeyecektir.

Evet arkadaşlar, anlatacaklarımız şimdilik bu kadar sormak istediğiniz soruları yorum kısmından sorabilirsiniz. En kısa sürede yanıtlamaya çalışacağız.